Makineler erdemli olabilir mi

ÖZÜN ÖZÜ: Erdem, kendisinden beklenenin ötesinde üstün davranışlar ortaya koyabilmektir ancak sanıldığı kadar zor değildir. Herkes erdemli olabilir. Peki yapay zeka ile donatılmış makinelerden erdemli davranış beklenebilir mi? Ya da tersinden düşünürsek erdemli olmak belli sebep sonuç ilişkisi ve otomatikleşmiş (makineleşmiş) tepkilerden mi ibarettir?

ÖZET: Erdem kısaca olumlu ahlakî özelliklerdir. Daha kapsayıcı bir ifadeyle iyi olanı yapıp kötü olandan uzak durmaktır. Çıkar beklentisi ile yapılan iyi davranış kendi içinde menfaatperestlik denilen kötülüğü barındırdığı için erdem olmaktan uzaklaşır. Mükafat, beklenti, menfaat olmadan iyi insan olmaktır erdemli olmak. Kimsenin kendisini övmesini beklemeden, övgülere de sövgülere de aldırmadan dik durmaktır erdemli olmak. Erdemli kişi denilmesi için erdemli olmaya çalıştığınızda aynı şekilde kendi içinde barındırdığı ikiyüzlülük dolayısıyla çöken bir boş balondan öteye geçemez. Erdemli olmak sadece dış görünüşle değil niyetten başlayarak davranışı içine alan bir bütündür. Başarıya programlanmış makinelerden erdem bekleyemeyiz. İnsanları da sadece başarıya programlarsak çok yakında erdemli insanların da neslinin tükendiğini göreceğiz.

***

 

Kelimeleri doğru kullanmak anlaşılmak için en temel gerekliliktir. Okuyucunun dilinden konuşmak ayrıca nezaketin bir gereğidir. Erdem kavramını Arapça asıllı ‘fazilet’in karşılığı olarak kullanıyoruz. İnsan davranış ve tavırlarında ‘erdemli’ diye etiketlenebilecek özellikler vardır. İyilikseverlik, cömertlik, hoşgörü, kanaatkarlık, itidal, cesaret, vefa… Bu liste uzadıkça uzar. Bu davranış ve tavırların büyük çoğunluğu hemen her kültürde her dinde ve her çevrede övülen özelliklerdir. Olumlu özellikler olduğuna dair neredeyse herkes hemfikirdir. Birçok erdemli özelliği üzerinde barındırdığı düşünülen kişilere ‘erdemli kişi’ denildiğini de duyarız.

İster fazilet deyin ister erdem deyin üstünlükten söz ediyorsunuz demektir. Ancak bu üstünlük her zaman dışarıdan görenlerin takdir ettiği bir üstünlüktür. Söz konusu erdeme sahip olan kişi kendini üstün gördüğü anda balon söner ve erdem yok olur. Siz kendinizi erdemli görürseniz erdemli olmaktan çıkarsınız. Buradaki sihirli nokta erdem adına her ne yaparsanız yapın bir menfaat, bir çıkar veya bir konum elde etme düşüncenizin olmaması gerekir.

Bir konum elde etmek gayesi ile yapacağınız her iyi davranış içinde bir art niyet taşır, dolayısıyla ikiyüzlülük barındırır. Hedef olarak elde ettiğiniz konumu elde etmek için bir araç olarak kullanılmaz erdem.

Erdem olarak ifade edilebilecek her davranışın bir düşmanı da başkaları görsün diye yapmaktır. Halk arasında “desinler diye…” şeklinde formüle edilmiştir bu. İyi kimse desinler diye iyilik yaparsanız yaptığınız iyilik doğru olmaz. Günümüzde yapılan iyiliklerin reklam malzemesi yapılması için gösterilen çabalar hepimizin malumudur. Bahanemiz de her zaman masum görünmektedir. “Teşvik etmek için paylaşıyorum, başkalarına örnek olmaya çalışıyorum.”

Örnek olma çabasının ne kadar samimi olduğunu ayrıca enine boyuna tartışırız. Erdemler böyle bir çabaya ihtiyaç duymaz. Gül tutan el gül kokar zaten.

Erdem diye nitelendirdiğimiz davranışlar neden erdem olmuştur. Belirli sayıda kişi bu davranışları erdem olarak kabul ettiği için midir? Yoksa davranışın kendisinde bir üstünlük ve bir iyi olma hali mi mevcuttur. Bunu davranışı analiz ederek bulmamız mümkün değildir. Çünkü bazen birbirinin zıddı iki davranışın her ikisi de yapan kişinin niyeti dolayısıyla erdem sayılabilir.

Çeşme başına bir kazık çakan adam “benim gibi birisi geldiğinde atını buraya bağlar” demişti. Arkasından gelen ise başkaları gelip bu kazığa takılmasın diye sökmüştü. Kazığı çakan iyilik yaptı, kazığı söken de iyilik yaptı. Davranışın iyi veya kötü olarak değerlendirilmesi tek başına davranışın kendisi ile değerlendirilemez. Yapan kişi, yapılış zamanı, bağlamı, niyeti gibi birçok şeyden etkilenir.

Erdemli davranışların üstünlük sayılması da döneme ve topluma göre değişiklik gösterebilir. Bazı devirlerde erdem denilen şeyler basite de alınabilir. Erdemli kişiye düşen zamana ve modaya göre şekil almak olmadığından davranışında bir değişiklik olmaz. Eğer bir davranışı sizin nezdinizde üstün kılan şey çıkar ve menfaat sağlamak ise erdemli olmak size her zaman menfaat sağlamaz. Hatta itibar da sağlamayabilir.

Eğer hayatınızın temeline başarıyı koyduysanız erdem sizi başarılı kılmayabilir. Bu tür durumlarda erdem kimilerince enayilik olarak da algılanabilir. Dilimizde hala söylenegelen “çeşme akarken testini doldur” veya “gemisini yürütene kaptan derler” gibi sözler çoğu zaman erdemli davranışları basite alan, gereksiz gören veya enayilik olarak niteleyen kimselerce kullanılır.

Oysa erdemli olmak sadece kendini düşünmek yerine başkalarını da düşünmeyi gerektirir. Başka insanları, başka yaratılmışları, kurdu kuşu, tabiatı, dağı, dereyi de hesaba katmaktır erdem. Şehirleri kurarken dereleri yok ederseniz yüzyıllarca akmayan bir dere bir gün evlerin salonlarından akmaya başlar.

Makineler veya robotlar söz konusu olduğunda temelinde bir program olduğundan söz edebiliriz. Yapay zeka ile yönetilen makine veya robotlar için de bir program mutlaka vardır. Kendi kendini programlayan makine ve robotlarda bile. Makineler programın dışında bir davranış sergileyemezler. Ne kadar kompleks olursa olsun makinenin gösterdiği davranışa erdem diyebilir miyiz?

Eğer sonuçları üzerinden değerlendireceksek kimi zaman makinelerin insanlardan daha çok fayda ürettiğini veya daha az zarar verdiğini söyleyebiliriz. İnsanlar tarafından programlamış da olsa, kendi kendini de programlasa bir makinenin erdemli davranış sergileyeceğine dair öngörümüz yoktur. Ama programlamanın temelinde mutlaka menfaat ve fayda üretmek olduğundan zamanla aleyhimize döneceğine dair ciddi endişelerimiz var. Çünkü başarıya ulaşmak isteyen bir mekanizma önünde engelleri bertaraf etmek ister. Daha çok kazanmak, daha verimli çalışmak için makineler engel gördükleri şeyleri ortadan kaldırmak isteyeceklerdir. Makinelerin ve yapay zekanın yönettiği bir dünyada tembel insanlar istenmeyecektir. Aynı şekilde faydasız olduğu düşünülen, yük olarak görülen, verimsiz diye etiketlenen herkes ve her şeyi ortadan kaldırmak isteyecektir sistem. Başarı elde etmenin yolu budur.

İster menfaat ve fayda deyin ister başarı deyin bunların yolu üzerinde bencillik ve açgözlülük vardır. Bu ciddi tehlikeyi göze almazsanız makineler ve robotlar dünyayı imha edecek hale gelebilirler. Buradaki imhanın temelinde iyi niyet ve verimlilik yatmaktadır.

Makinelerle ilgili endişeyi bırakın insanlar dünyayı imha etmeye başladı bile. Temelinde menfaat ve fayda olan bir başarı anlayışı var olan tüm kaynakları bencilce ve açgözlülükle tüketmeye programlanır. Günümüzde yaşanan birçok problemin temelinde bu vardır.

Makinelerden erdem bekleyemeyiz. İnsanlar olarak başarı, menfaat, fayda üçgeninde şekillendirdiğimiz dünyada erdemleri yok ettiğimizin farkına varmamız gerekiyor.

9 Temmuz 2021 Cuma

Leave A Comment

Recommended Posts

Ravza-i Mutahhara. Hz. Muhammedin Kabri
Alıntı ŞİİR

Mevlid-i Nebi Kutlu Olsun

Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ’dır buNazargâh-ı İlâhî’dir Makâm-ı Mustafâ’dır bu Felekde mâh-ı nev Bâbü’s-Selâm’ın sîneçâkidirBunun kandîlî Cevzâ matla-ı nûr u ziyâdır bu Habîb-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazîletdeTefevvuk kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâilAmâdan içti mevcûdât çeşmin […]